İNEKLERDE KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ
1- Kızgınlığın başlaması ile hayvanda geçici bir iştahsızlık görülebilir.
2- O günkü süt veriminde azalma dikkati çekebilir.
3- Kızgınlığın başlangıcında olan inek, diğer ineklerin üzerine atlamaya eğilimlidir..
4- Hayvanın bakışları davranışları değişir.Diğer hayvanları yalamaya hayvan bakıcısına normalin dışında ilgi gösterir..
5- Eğer hayvanın bel bölgesine masaj yapılacak olursa ;hayvan belini çökerterek kuyruğunu kaldırarak biraz yana yönlendirir..
6- Hayvanda genel bir huysuzluk,bağırma ve aranan bir yüz ifadesi ….
7- Kızgınlığın başlangıcında daha sulu, kızgınlık ortasında ise daha kıvamlı beyaz (çiğ yumurta akı) renkli çaranın görülmesi..
8- Vulva (ferç) dudaklarının kabarıklaşması,hafif sulanması ve iki parmak ile vulva dudakları aralandığında ferç inin iç kısmının kırmız (havuç rengi) alması…
9- Kızgınlığın tam ortasında hayvanın diğer hayvanların kendi üstüne atlamalarına aldırış etmemesi…
Sayın yetiştiricilerimiz ;
Tohumlandıktan sonra özellikle 4-6,5 aylık gebe hayvanlarında yukarıda bahsetmiş olduğumuz belirtileri gösterebileceklerini unutmayınız..Eğer hayvanınızı tohumlattınız ve aradan 4-7 ay geçmiş ve o güne kadar herhangi bir kızgınlık belirtisine rastlamadığınız halde eğer 4-7 aylık iken hayvanda kızgınlık belirtisi görürseniz öncelikle bunu tohumlama yapan veteriner hekim arkadaşlara belirtiniz ve hayvanınızın gebe olup olmadığının kontrolünün yapılmasını isteyiniz..
Diğer bir önemli husus ise hayvanın kanlaması olayıdır..Bazı hayvanlar özellikle ham düveler tohumlandıktan sonra veya kızgınlıkları geçtikten sonra (miktarı değişkendir) kanlarlar.. Bu normal bir fizyolojik olaydır ve tedirgin olunacak bir durum değildir. Bir hayvanın kanlaması boğasaklığının geçtiğine delalet eder. Kanlayan hayvan artık tohumlanmaz veya boğaya çekilmez.
Eğer hayvanınızı 20 veya daha önceki bir tarihte tohumlatmış veya boğaya çekmişseniz ve bu hayvanınız kanlamışsa biliniz ki hayvanınız gebe değildir.Hayvanların kanlaması hakkında daha geniş bilgilere diğer sayılarımızda burada yer vereceğiz…
Burada kısaca belirtmek istediğim diğer önemli bir husus da hayvanlarımızın beslenme yetersizliği..Malum olduğu üzere maalesef süt / yem dengesinin vatandaşımızın aleyhine olduğu şu dönemlerde hayvanlarımız yeterince ihtiyaçları olan yeteri yemi alamamaktadır .Bu da hayvanın süt verimi gibi boğasamasında veya tohumlanmasına rağmen tutmamasında önemli bir unsur oluşturmaktadır..Bundan dolayıdır ki hayvanlarınıza en az ayda bir kez olmak koşulu ile A,D,E vitaminleri uygulayınız..
Bol kazançlı günler dileği ile….
Hasan Hüseyin Çelik - Veteriner Hekim
SUNİ TOHUMLAMANIN AVANTAJLARI VE
BAZI HATIRLATMALAR
Birlik olarak gerek suni tohumlama , gerekse Soy kütüğü verim kontrolleri için sık sık arazide bulunuyoruz. İşletme sahipleri ile oturup sohbet etme imkanı buluyoruz.Bu sohbetlerde bazı yetiştiricilerin yakınmaları da oluyor.
Bu yetiştiriciler suni tohumlamanın maliyetinin kendilerine fazla geldiğini , suni tohumlama ile ineğin gebe kalmasının daha zor olduğunu bu yüzden de boğa kullanmayı tercih ettiklerini söylüyorlar.Bu ifadeler ilk anda haklı gibi geliyor : Suni tohumlamaya en az 20 -25 milyon bir bedel ödüyorlar ,hayvan tutmadığında da yaptıkları masraf biraz daha artıyor. Halbuki ineği boğaya çekmek çok daha masrafsız gibi görünüyor.
İşin gerçeği ise böyle değil tabi ki. Yetiştiricilerimiz neler kaybettiklerinin farkında değiller maalesef.
İneği boğaya vermekle ( tabi tohumlama ) hiçbir verim kaydı olmayan bir boğayı kullanmış oluyorlar ve gelecek nesli tehlikeye atmış oluyorlar. Verim kayıtları belli olan boğaları kullandığımızda ineğimizde görülen bazı kusurların bu ineğin yavrularında düzeltilmesi imkanı vardır , suni tohumlama ile annesinden daha verimli bir yavruya sahip olma imkanımız vardır.
Bilinçli yetiştiriciler suni tohumlama yaptırıyorlar ve bunu yaptırırken bir çok tohum arasından ineğine en uygun olanı yani ineğindeki kusurlarının yavrusunda en aza inecek bir tohum ile tohumlatarak nesli her zaman daha ileriye götürmeyi başarıyor ve her zaman bunun karşılığını alıyor. İşte ,suni tohumlama ile elde ettiğimiz bir yavru yetiştirici için 60-70 milyona geliyor , ama annesi ortalama günlük 25 litre süt veren ineğin yavrusu günlük 28 litre süt veriyor , bir ömür vereceği verimi düşünürsek yavru tohumlama bedeli olan 60-70 milyonu fazlasıyla telafi ediyor. İşte size bir aylık sigara parasına güzel bir yavru.
Evet , bu işten gerçekten kar etmek isteyenler, işletmesini ileriye götürmek isteyenler ve doğan yavruyu gördüğünde yüzlerinde gülümseme olmasını isteyenler suni tohumlamadan , kaliteli spermadan vazgeçmemeli.
Bu noktada suni tohumlama ile ilgili birkaç konuya değinmek istiyoruz :
· Hayvanı aynı gün iki kez tohumlatmanın hiçbir yararı yoktur.
· Ergin ağırlıklarının en az % 75’ ine (yaklaşık 375 kg.) erişmemiş ve 15-16 ayını doldurmamış düveler kesinlikle tohumlatılmamalıdır.
· Sabah saatlerinde kızgınlığı saptanan ineklerin akşama doğru , akşam kızgınlığı saptanan ineklerin ise ertesi gün sabah tohumlanması doğru olacaktır.
· Çaranın temiz ve su gibi berrak olması ineğin üreme sisteminin temiz olduğunu gösterir.
· Sığır yetiştiriciliğinde hedef yılda bir buzağı elde etmek olmalıdır. Bunun için de kızgınlık takibi ciddi yapılmalıdır.
İnek veya düveler gebe kalmaması durumda 18-24 gün arayla kızgınlık gösterir.Kaçırılan bir kızgınlık 20 günlük bir kayıptır.Ekonomik değerlere vurduğumuzda bu sadece zaman kaybı değil , inekten ömrü boyunca alacağımız toplam buzağı sayısını, süt miktarını azaltan bir olay olarak görülmelidir.
Genelde gözlem ,akşam sabah hayvanların yemlenmesi ve sağımı esnasında yapılmaktadır ki bu yanlıştır.
Kızgınlığın gözlenmesi açısından en ideal zaman,işletmede işlerin en az olduğu ve sürünün en sakin ve bir arada olduğu zamandır.
İnekler genelde gece sabaha doğru kızgınlıklarını belli etmeye başlar.Kızgınlığın en güvenilir ve açık belirtisi olan diğer ineklerin üzerine sıçrama veya kendi üzerine sıçrayan ineklere izin verme davranışı çoğunlukla akşam saat 18.00 ile sabah saat 6.00 arasında gerçekleşir.
Bu nedenle kızgınlık gözlemi gün içinde 3 defa ve ilk gözlem mutlaka sabah saat 8.00 den önce yapılması gerekir.
SÜLEYMAN ÇELİKKAYA -VETERİNER HEKİM
|